Case Studies

Uluslararası bir telekom şirketi, yıllar süren birleşmeler, genişlemeler ve altyapı yükseltmeleri sonucunda oluşan karmaşık bir ağ yapısını ve sayısız uç noktayı kıtalar arası yönetiyor.

Mevcut DNS sunucularını değiştirmek ya da tüm ağı yeniden yapılandırmak sadece göz korkutucu değil, aynı zamanda astronomik maliyetler ve ciddi operasyonel aksamalar olmadan neredeyse imkânsız.

Zararlı DNS sorgularının kaynaklarına dair yüksek görünürlük sağlayarak, finansal kurumların siber tehditleri hızlı bir şekilde tespit edip etkisiz hâle getirmelerini mümkün kılın — belirsizlik yerini proaktif müdahaleye, risk ise yönetilebilir çözümlere bırakır.

Küresel bir danışmanlık firması, birden fazla kıtaya yayılmış son derece mobil bir iş gücüne sahiptir. Çalışanlar, hassas projelerin gizliliğini sağlamak amacıyla kurumsal ağa düzenli olarak sanal özel ağ (VPN) istemcileri aracılığıyla bağlanmaktadır.

​

Ancak bu yapı beraberinde önemli bir zorluk getirir: Çalışanlar VPN arkasına geçtiğinde, geleneksel DNS izleme çözümleri genellikle şüpheli DNS sorgularını üreten belirli kullanıcıyı veya cihazı tespit edemez.

Büyük bir sağlık hizmeti sağlayıcısı; hastaneler, klinikler ve özel bakım merkezlerini kapsayan geniş ölçekli bir ağa sahiptir. Bu kapsamlı yapının içinde; infüzyon pompaları, görüntüleme sistemleri, HVAC (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme) kontrolleri gibi sayısız IoT (Nesnelerin İnterneti) ve OT (Operasyonel Teknoloji) cihazı, hem hasta bakımında hem de tesis yönetiminde kritik bir rol oynamaktadır.

​

Ancak aynı cihazlar, çoğunlukla yamalanması veya güncellenmesi zor eski sistemler üzerinde çalıştıkları için, kurumu siber tehditlere karşı savunmasız bırakmaktadır.

Hem PCI DSS (Ödeme Kartı Endüstrisi Veri Güvenliği Standardı) hem de GDPR (Genel Veri Koruma Tüzüğü) kapsamına giren büyük bir finans kuruluşu, veri koruma ve güvenlik uygulamaları açısından artan bir denetimle karşı karşıya. Bu regülasyonlara ek olarak, M-21-31 gibi yeni yönergeler; olay müdahalesini güçlendirmek ve adli analiz süreçlerine destek olmak amacıyla DNS kayıtlarının genellikle bir yıl veya daha uzun süreyle saklanmasının önemini vurgulamaktadır.

Birden fazla bölgeye yayılmış onlarca, hatta yüzlerce fiziksel mağazası bulunan büyük bir perakende zinciri, giderek büyüyen bir sorunla karşı karşıya: Dağınık ve çeşitlilik gösteren bu yapıda ağ güvenliği standartlarını tutarlı şekilde sürdürmek. Her mağaza genellikle kendi ağ altyapısına sahiptir — yönlendiriciler (router), POS terminalleri ve IoT sensörlerinden oluşan bu yapı; merkezi olarak izlenmesi zor, karmaşık bir cihaz ve log ağı oluşturmaktadır.